Skafoid kemiği nedir? Bilek ve el fonksiyonları açısından neden bu kadar önemli?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Skafoid, bilekte bulunan sekiz küçük kemikten biridir ve karpal kemikler olarak adlandırılan bu kemikler arasında bir köprü işlevi görür. Özellikle baş parmağa yakın konumlanmıştır ve elin düzgün hareket etmesi için önemli bir görev üstlenir. Bu kemik, el hareketlerinin merkezinde yer aldığından, yaralanması ya da kırılması durumunda bilek ve elin işlevselliği ciddi şekilde etkilenir. Aynı zamanda kanlanması sınırlı olan bir kemik olduğu için, kırık sonrası iyileşme süreci diğer kemiklere göre daha zorlayıcı olabilir. Bu durum, tedavi sürecini karmaşık hale getiriyor ve doğru bir tedavi uygulanmadığında uzun süreli sorunlara yol açabiliyor.
Skafoid kırığı nasıl gerçekleşir? Hangi tür kazalar ya da darbeler bu kırığa sebep olur?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Skafoid kırığı, genellikle elin üzerine düşme sonucu oluşur. Özellikle kolun öne uzatılması ve elin açık bir pozisyonda düşmesi sırasında bilek bölgesine gelen travma, bu kemikte kırığa neden olabilir. Spor yaralanmaları, trafik kazaları veya düşme sonucu ortaya çıkma olasılığı yüksek olan bu kırık türü, genç ve aktif bireylerde daha sık görülür. Ayrıca bileğe yönelik yüksek enerjili travmalar, skafoid kırık riskini artırır. Bu kırıkların sıklığı nedeniyle, birçok hastamız bilek ağrısıyla geldiğinde skafoid kırığını göz önünde bulundurarak dikkatli bir değerlendirme yapıyoruz.
Bu kırık tanısı nasıl konur? Hangi görüntüleme yöntemleri kullanılır?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Skafoid kırığının tanısında, öncelikle fizik muayene ile birlikte hastanın hikayesi çok önemlidir. Bilek ağrısı ve hassasiyet şikayetiyle gelen hastalarda, skafoid kemiği üzerinde hassasiyet tespit edersek bu kırığı araştırırız. İlk olarak, röntgen çekimi yapılır; ancak skafoid kemiğin yapısı ve kanlanmasının sınırlı olması nedeniyle bazı durumlarda kırık başlangıçta röntgende görünmeyebilir. Bu durumda MR (manyetik rezonans) veya CT (bilgisayarlı tomografi) gibi ileri görüntüleme yöntemlerine başvururuz. Özellikle MR, kırığı erken aşamada tespit etmek için oldukça etkilidir. Bu yöntemler sayesinde, kırığın tam konumunu ve şiddetini belirleyebiliriz.
Skafoid kırığı kendi kendine iyileşebilir mi? Tedavi edilmediğinde ne gibi sorunlara yol açar?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Skafoid kırıkları tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu kemik, kan dolaşımı açısından oldukça zayıf bir yapıya sahiptir, bu nedenle iyileşme süreci genellikle yavaştır. Kendi kendine iyileşmesi mümkün olsa da, tedavi edilmezse kaynama sorunu (nonunion) veya avasküler nekroz dediğimiz kemik ölümü gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Kırık doğru şekilde kaynamazsa bilekte kronik ağrıya, hareket kısıtlılığına ve ilerleyen süreçte osteoartrit gelişimine yol açabilir. Bu komplikasyonlar bilek hareketlerini sınırlayarak yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Bu nedenle, skafoid kırığı şüphesi olan hastaların zaman kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurması büyük önem taşır.
Hangi durumlarda cerrahi müdahale gerekiyor? Cerrahinin tercih edilme kriterleri nelerdir?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Tedavi süreci kırığın tipi, konumu ve hastanın yaşına bağlı olarak değişir. Skafoid kırıkları genellikle iki şekilde tedavi edilir: Konservatif yani cerrahi dışı yöntemler veya cerrahi müdahale. Cerrahi dışı tedavi, kırığın ayrışmamış yani kemik parçalarının birbirinden ayrılmadığı durumlarda tercih edilir ve alçı ile immobilizasyon sağlanır. Ancak kırık ayrılmışsa, kanlanması bozulmuşsa veya iyileşme sürecinde bir gecikme olmuşsa cerrahi müdahale gereklidir. Cerrahide, kırık bölgesi özel vidalarla sabitlenir ve kaynama sürecinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi hedeflenir.
Cerrahi işlem sırasında hangi teknikler kullanılır? Bu cerrahi süreçte dikkat edilen en önemli noktalar nelerdir?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Skafoid kırığı cerrahisinde, genellikle minimal invaziv yöntemler tercih edilir. Bu cerrahi işlemde, kırığın tam yerine bağlı olarak volar (ön) veya dorsal (arka) yaklaşımlar kullanılır. Özel olarak tasarlanmış vida sistemleri ile kırık sabitlenir. Kullanılan vidalar, kırığın sağlam bir şekilde kaynamasını sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Ameliyat sırasında dikkat ettiğimiz en önemli nokta, kemik parçalarının tam olarak hizalanması ve stabilizasyonun sağlanmasıdır. Doğru hizalanmayan veya stabil olmayan kırıklarda kaynama sorunu ortaya çıkabilir. Bu yüzden cerrahi sırasında bu detaylar titizlikle kontrol edilir. Ayrıca, kan dolaşımını korumak ve kemiğin sağlıklı bir şekilde iyileşmesini sağlamak, cerrahi başarının temel unsurlarından biridir.
Ameliyat sonrası süreç nasıl ilerliyor? Hastalar ne kadar sürede normal yaşamlarına dönebilirler?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Cerrahiden sonra, hastanın bileği genellikle kısa bir süre boyunca hareketsiz tutulur. Cerrahi teknik ve kırığın iyileşme durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilir, ancak genellikle 6-12 hafta arasında değişen bir immobilizasyon süreci uygulanır. Sonrasında, bilek fonksiyonlarını yeniden kazanmak için fizik tedavi süreci başlatılır. Fizik tedavi, eklem hareket açıklığını ve el bileği gücünü yeniden kazanmak için oldukça önemlidir. Hastaların normal günlük aktivitelerine dönmeleri ortalama olarak 3-4 ay sürer. Ancak ağır işlerde çalışan ya da yoğun el bileği kullanımını gerektiren aktivitelerle ilgilenen hastalar için bu süre biraz daha uzun olabilir. Hastaların bu süreçte doktorun tavsiyelerine uyması, iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler.
Skafoid kırığı cerrahisinin potansiyel riskleri nelerdir? Hastaların nelere dikkat etmeleri gerekiyor?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Her cerrahi işlemde olduğu gibi, skafoid kırığı cerrahisinde de bazı riskler mevcuttur. Enfeksiyon, kanama, sinir hasarı veya kaynama sorunu gibi komplikasyonlar görülebilir. Özellikle skafoid kemiğin kanlanmasının sınırlı olması nedeniyle, bazı durumlarda iyileşme süreci uzayabilir. Hastalar ameliyat sonrası dönemde bileği zorlayacak hareketlerden kaçınmalı, doktorun önerdiği egzersizleri yapmalı ve düzenli kontrolleri aksatmamalıdır. Ayrıca, kırığın iyileşmesi için sigara kullanımının bırakılması önemlidir, çünkü sigara kan dolaşımını olumsuz etkileyerek kemik iyileşmesini geciktirebilir. Bu tür komplikasyonları minimize etmek için, ameliyat sonrası süreçte hastaların dikkatli olmaları ve doktor önerilerine sıkı şekilde uymaları gerekmektedir.
Bu cerrahinin ortopedik cerrahideki yeri nedir? Skafoid kırığı tedavisinde cerrahinin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Doç. Dr. Tolgahan Kuru: Ortopedik cerrahide, özellikle küçük kemiklerin kırıkları ve iyileşme süreçleri, büyük bir hassasiyet gerektirir. Skafoid kırığı cerrahisi, minimal invaziv tekniklerle hastaya daha az ağrı ve daha hızlı bir iyileşme süreci sunan bir yöntemdir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanılan implantlar, kemiklerin daha sağlıklı bir şekilde kaynamasını sağlıyor. Gelecekte, kemiğin kanlanmasını artıracak biyolojik çözümler ya da kemik kaynamasını hızlandıracak yenilikçi implantlarla bu tedavilerin daha etkili hale geleceğini öngörüyoruz. Skafoid kırığı tedavisindeki cerrahi seçenekler, sürekli gelişen ortopedik teknoloji ve biyomekanik araştırmalarla daha başarılı sonuçlar elde edilmesine olanak tanıyacaktır.