Artvin ve Bingöl’de “Sürdürülebilir Arıcılık” projesi çerçevesinde eğitimler düzenlendi. Uzmanlar; üniversite rektörleri, akademisyenleri ve …
Artvin ve Bingöl’de “Sürdürülebilir Arıcılık” projesi çerçevesinde eğitimler düzenlendi. Uzmanlar; üniversite rektörleri, akademisyenleri ve arıcılarla bir ortaya geldi. Türkiye’de arıcılığa dair sektörel sorunlar ve bu sorunların tahlili için geliştirilen “Sözleşmeli Arıcılık” modelinin nasıl uygulandığına dair bilgiler verildi.
Arı Eserleri Tedarik ve İş Geliştirme Müdürü Sancar Güney, Türkiye’de arıcılık bölümünde yaşanan sorunlardan bahsetti. Arıların hayat için değerini de vurgulayan Güney, “Arıcılık alt yapısının yokluğu, arıcıların kâfi teknik bilgiye sahip olmaması, ekipman yetersizliği, yanlış uygulanan kimyasal tarım ilaçları ve buna bağlı oluşan pestisit kalıntıları, bölgelere mahsus saf arı cinslerinin kaybedilmesi, global iklim değişikliği ve doğal afetler, kesimde yaşanan kimi külfetler arsında yer almaktadır. Ülkemizde de son yıllarda yaşanan orman yangınları ve sel felaketleri yüzünden bitki örtüsü ve arıcılık bölümü olumsuz istikamette etkilendi. Biz de bu doğal afetlerden etkilenen arıcılarımıza gerekli yem ve ekipman dayanağını sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zira arıların tabiat ve insan ömrü için değerini biliyor, bölümümüzü ve arıcılarımızı önemsiyoruz. BEE’O Propolis olarak bu minvalde Türkiye’de birinci ve hala tek olarak uygulanan, arıcılık ve arı eserleri bölümünün gelişmesine katkıda bulunan “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Arının kıymetini ve ekosisteme katkısını biliyoruz”
Eserleri en doğal ve saf haliyle tüketicilerle buluştururken arıcıların da haklarını koruduklarının altını çizen Güney, “Ülkemizde ve dünyada arı sayısının artmasına ve arıcılığın gelişmesine katkı sağlıyoruz. Ayrıyeten üretimin, âlâ arıcılık uygulamaları prensiplerine nazaran, pestisit kullanılmayan ve atık alanlarından uzak büsbütün pak bir etrafta yapıldığından ve eserlerin kalitesinden emin oluyoruz. Kontratlı arıcılarımıza materyal, ekipman ve eğitim takviyesi sağlıyor, etik ticaret yaparak onların işlerini geliştirmelerine yardımcı oluyoruz. Satın aldığınız her ürünümüzden elde edilen gelirin yüzde 1’ini biriktirip, arıcılarımıza her yıl yeni kovanlar formunda prim olarak geri ödüyoruz. Zira arının kıymetini ve ekosisteme katkısını biliyoruz. Tarımın, meyve, zerzevat, tahıl ve bakliyat üretiminin arılar olmadan yapılamayacağının ve insanlığın devamının da arılara bağlı olduğunun farkındayız“ dedi.
“Arı varsa hayat var”
BEE’O Propolis Kurucusu Besin Yüksek Mühendisi Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ise arıların ekosistem ve yeşil bitki örtüsünün sürdürülebilirliği açısından en değerli canlılar olduğunu belirterek, “Arıları muhafazalı ve yeşil bitki örtüsünü yeşertmeliyiz. Firma olarak hem Türkiye’de hem de dünyada arıcılık bölümünün gelişmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Düzenlenen bu arıcılık çalıştaylarına yenilerini eklemeye, kıymetli arıcılarımızla buluşmaya devam edeceğiz. Zira arı varsa hayat var” dedi..
