Prostat erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Can Şener, prostatın erkeklerde en sık görülen ikinci kanser tipi olduğunu belirterek, “Özellikle 50 yaşından itibaren her erkeğin sistemli olarak prostat muayenesini ve kan analizlerini yaptırması gerek” dedi.

Prostat, erkeklerde mesanenin altında yerleşmiş üreme faaliyetleri için çeşitli salgılar üreten bir salgı bezi olarak misyon yapıyor. Erkeklerde en sık görülen kanser çeşitlerinden olan prostat kanseri, çoklukla başlangıç evresinde belirti vermediği için tertipli muayeneler ile ortaya çıkıyor. Medline Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Can Şener, 15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.

Belirtiler benzeyebiliyor

Doç. Dr. Şener, “Bazen sık, ağrılı, kanlı idrar yapma yahut sertleşme, bağlantı sonrası boşalma sorunu, belde tutulma ve ağrı da görülebiliyor. Bu belirtiler ise prostatın düzgün huylu büyümesinin bir sonucu olabileceği üzere prostat kanserinin bir işareti de olabiliyor. Yakınmaları olan hastalarda kesin teşhisin konması için bireyden hikayesinin alınmasından akabinde PSA kan testi ve muayene yapılıyor. Gelen sonuçlara nazaran prostat kanseri ihtimali kelam konusu ise ultrason yahut MR yardımıyla biyopsi gerçekleştiriliyor. Böylelikle kesin teşhis, prostat bezine yapılan bir yahut birden fazla biyopsi sonucunda konuluyor” diye konuştu.

Tedavi seçenekleri değişiyor

Prostat kanserinde yalnızca izlemden ameliyata, ışın tedavisinden hormon tedavisine kadar pek çok seçenek bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Şener, “Bu ameliyatlar özellikli ameliyatlar olduğu için ilgi alanı ürolojik kanserler olan cerrahlar tarafından yapılmaları kıymet kazanıyor. Bunun yanı sıra ameliyat için açık cerrahi yolu eski yıllarda daha sık yapılırken, artık kapalı cerrahi hastaya sağladığı avantajlar açısından günümüzde çok daha fazla tercih ediliyor” dedi.

Kapalı ameliyatla konfor artarken, riskler azalıyor

Açık cerrahi yerine kapalı ameliyat tercih edildiğinde daha küçük kesilerden girilerek bölgeyi kamera ile daha büyük ve net görebilme imkanı elde edildiğini söyleyen Doç. Dr. Şener, “Bu sayede hastada kanama durumu çok daha az olurken hudutları muhafaza talihimiz epey artıyor. Bu ameliyatların en kıymetli sıkıntıları olan idrar kaçırma ve sertleşme sorunu de en aza iniyor” sözlerini kullandı.

İleri yaşlarda risk artıyor

Prostat kanserinde ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığının arttığını tabir eden Doç. Dr. Şener, daha sonra şunları söyledi:

“Hastalığa 50 yaşından genç erkeklerde sık rastlanmıyor. Lakin yapılan bilimsel araştırmalar, 70 yaş üzeri erkeklerin yarısında mikroskobik seviyede prostat kanseri tespit edildiğini bize gösteriyor. Hastaların yaklaşık yüzde 15’lik bir kısmının aile hikayesinde ise prostat kanseri olduğu biliniyor. Prostat kanseri sinsi bir formda ilerlediği için bilhassa 50 yaşından sonra her erkeğin rutin olarak prostat kanseri açısından sıhhat taraması yaptırmasını önerilir. Erken teşhisin sağladığı bir öteki yarar ise prostat kanseri tedavisine bağlı yan tesirlerin asgarî seviyede kalmasıdır.”