Her geçen gün azalan güç kaynaklarımızı daha verimli kullanabilmenin yollarına ait farkındalık oluşturmayı temel misyon olarak belirleyen Yapılarda Güç Verimliliği Derneği (VERİMDER), 22’nci toplantısını Mersin’de gerçekleştirdi. VERİMDER İcra Konseyi Lideri Prof. Dr. Emre Alkin “Enerji kaybı hepimizin cebinden çıkıyor. Sıcak iklimlerde güç verimliliğinin dermanı ısı yalıtımı” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanında güç tasarrufu ve ısı yalıtımı seferberliği başlatan VERİMDER, Anadolu Buluşmaları çerçevesinde Mersin’de gerçekleştirdiği toplantıda, sıcak bölgelerde ısı yalıtımı ile gücün daha verimli kullanılacağına dikkat çekti. Bir otelde gerçekleştirilen toplantıya, Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Lideri Abdullah Özyiğit, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Lideri Ayhan Kızıltan, VERİMDER İcra Konseyi Lideri Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve VERİMDER Lideri Çağdaş Korkmaz konuşmacı olarak katıldı. Toplantı, kamu kurumları, bürokrasi, üniversiteler, medya, inşaat-enerji dalları ve kanaat liderlerinin de ağır ilgisiyle gerçekleşti.
“Binalarda geçirilen müddet arttıkça güç verimliliği daha çok ehemmiyet kazanacak”
Toplantının açış konuşmasını yapan Prof. Dr. Emre Alkin, dijitalleşmenin ısınmayı da beraberinde getirdiğini belirterek, “2030 yılında elektrik kullanımı toplam sonuncu güç tüketiminde yüzde 30’a yükselecek, güç depolama kapasitesi 20 kat daha fazla olacak, sıhhat faaliyetleri 10 kat artacak, uzaktan eğitim 20 kat daha fazla olacak. Tüm bunların sonucunda binalarda geçirilen vakit artacak. İşte bu yüzden güç verimliliği çok fazla değerli hale gelecek. Yeni binaların tamamı 2030 yılında karbon sıfır olacak. 2050 yılında ise tüm binaların karbon sıfır hale getirmekten öteki dermanımız yok” dedi.
“Enerji verimliliği tabandan tavana yayılmalı”
Türkiye’de fiyatların 2 kat artması ile birlikte güç faturasının 110 milyar dolara gerçek ilerlediğini kaydeden Alkin, “110 milyar dolarlık güç faturasını önlemek üstten aşağıya yanlışsız değil, tabandan tavana yanlışsız bir hareketle olabilir. Vatandaşlar, müteahhitler, kesim temsilcileri ve kanaat önderleriyle daima birlikte biz evvel kendi konutumuzu düzeltmekle başlayacağız. Isıtma ve soğutma hedefli harcanan güçte yarı yarıya tasarruf sağlamanın yolu yaşadığımız binalara ısı yalıtımı uygulaması yaptırmaktan geçiyor. Bilhassa yükselen güç faturaları karşısında ısı yalıtımı tüketicilerin kurtarıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Isı yalıtımı yapan bina sahipleri, faturalarında yüzde 50’ye varan tasarruf elde edebiliyor” diye konuştu.
Başkanlar, etraf dostu siyasetlere dikkat çekti
MTSO Lideri Kızıltan ise konuşmasına, “Enerjini boşa harcama” tabiriyle başladı. Pandeminin insanlara besin, tarım üzere birçok şeyin değerini bir defa daha hatırlattığını ve gücün de birebir kıymette bedel taşıdığını lisana getiren Kızıltan, konutlarda ısı yalıtımı sisteminin ehemmiyeti vurgu yaptı ve güç tasarrufu konusunda kesinlikle gerçekçi bir plan yapılarak yürürlüğe konulması gerektiğini söyledi.
“Temiz ve yaşanılabilir bir etraf için her birimize değerli vazifeler düşüyor” diyen Yenişehir Belediye Lideri Özyiğit de “Ülkemiz maalesef güç gereksiniminde dışa bağımlı, lakin yenilenebilir güç kaynakları açısından da büyük bir potansiyele sahip. Yenilenebilir güç kaynaklarından ne yazık ki gereğince faydalanamıyor, bu imkanları kullanamıyoruz. Gelecekte çocuklarımızın itimatla ve sıhhatle yaşayabileceği bir Türkiye Cumhuriyeti için etraf dostu siyasetlerin bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“Enerjiyi bilinçsizce kullanmak, para kaybına ve etraf kirliliğine neden oluyor”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Lideri Seçer, gücün bütün Türkiye’yi ilgilendiren en değerli hususlardan biri olduğunun altını çizdi. Seçer, “Enerjiyi bilinçsizce kullandığımız vakit iki kaybımız oluyor. Bir, para kaybımız oluyor; iki, çevreyi kirletiyoruz; zira daha fazla güç üretiyoruz. Artık bunların önlemini nasıl alırız? Burada da iki mevzu var. Bir, yasalar ve ona bağlı ikinci mevzuatlar; iki, toplumun şuurlu olması. Her şey maddeyle olmuyor” dedi.
Enerji tasarrufu ve şuurlu kullanım için yapılan maddelerin kontrol altında da tutulması gerektiğini vurgulayan Seçer, “Ben belediye lideriyim. Bu mevzuyla ilgili iki vazifem, sorumluluğum var. Bir, kanunları uygulamak. Bilhassa işaret edilen güç tüketiminin; hele hele biz üzere Akdeniz iklim nesli, yani sıcak iklim bölgelerinde konut ve yapılarda mevzuatlarla, maddelerle, yönetmeliklerle bunu zapturapt altına almak ve uygulatmaktır. Bir başka bahis da belediye bir kurum. Orada da hizmet üretiliyor, üretim yapılıyor. Hizmet üretmek, güç tüketmek demek. Orada gerekli önlemleri almak, hatta örnek uygulamalar yapmak. GES’lere yönelerek topluma örnek olabilmek ya da güç verimliliğini artırıcı birçok tedbiri alıp bunu toplumla paylaşmak, toplumu bilinçlendirmek” diye konuştu.
“Tüketicilere taraf vermemiz gerekiyor”
Küresel ısınma ve iklim krizi tehlikesiyle çabada en kıymetli kalkanlardan biri olan ısı yalıtımı konusunda daha ayrıntılı ve destekleyici çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan VERİMDER Lideri Korkmaz da “Enerji verimliliğinin farkında olarak hareket etmemiz gerekiyor. Mevcutta 20 milyonun üzerinde konut sayımız var. Bunun yüzde 70’inden fazlası ne yazık ki güç verimsizi olarak kullanılıyor. Tüm binalar güç verimliliği ismi altında olsaydı her yıl 6-7 milyar dolar ülke iktisadına katkısı olacaktı. Bu yaşanan duruma sessiz kalmamalıyız. Bilhassa 6 Haziran Pazartesi günü açıklanan ‘Konutlarda Isı Yalıtım Kredi Paketi’ büyük ehemmiyet taşıyor. Takviye paketinin yanlışsız formda alana aktarılması ve kullanılması ülkemize kıymetli katkılar sağlayacaktır. Tüketicilere bizlerin taraf göstermesi gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“Yazın harcanan güç çok daha fazla”
“Ilıman iklimlerde ısı yalıtımına gereksinim yoktur” algısının hakikat olmadığını belirten Korkmaz, “Isı yalıtımı, yalnızca soğuğa karşı değil, sıcaktan korunmak için de kıymetlidir. Unutmamalı ki, yazın serinleme maliyeti, kışın ısınma maliyetinden çok daha fazladır” biçiminde konuştu.
Binaların dışa bakan iç yüzey sıcaklığı ile iç ortam sıcaklığı ortasındaki farkın üç derecenin üzerinde olmaması gerektiğini, yoksa binalarda ısı kayıpları oluşabileceğini söyleyen Korkmaz, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bir güç tipi olan ısı, tabiat kanunları gereği her vakit sıcak ortamdan soğuk ortama hakikat transfer olur. Yalıtımsız binalarda, dışarıdaki ısı bina içine hareket ederek ortamı ısıtır. Bu çerçevede, binalardaki ısı yalıtımı bilhassa sıcak iklimlerde dışarıdaki sıcak havanın bina içerisine girişini maniler ve bu sayede soğutma gücünde tasarrufu sağlanır.”
“Isı yalıtımını hibe ile desteklemek, geçişi hızlandırır”
Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Munyar ise konutların ısı yalıtımı ile önemli tasarruf sağlanacağını kaydederek, Fransa’nın vatandaşlarına konut yalıtımı için hibe verdiğini söyledi. Munyar, “Son sayı olarak 1 milyon şahsa kullandırmış durumda. Bizim de ülkemizin maalesef kaynakları sonlu, ancak 50 bin liralık kredi 5-10 bin liralık hibeye dönüştürülebilse o vakit herhalde ısı yalıtımı konusunda daha fazla ve daha süratli yol alabiliriz. Doğalgaz kentlere girmeye başladığında birinci yatırım maliyeti vatandaşlara ağır geliyordu. Geçişte bir direnme vardı. Vakit içerisinde daha avantajlı olduğu görülünce, imkan bulundukça doğalgaza geçiş hızlandı. Münasebetiyle birinci yatırım maliyetini hibeyle karşılayabilsek aslında o vakit biraz daha talihimiz artar ve bu işin üstesinden gelmeye başlayabiliriz diye düşünüyorum. İşte sayılar ortada. Konutların tamamını ısı yalıtımlı hale getirebilirsek 7 milyar dolar civarında bir tasarruf sağlayabiliyoruz” dedi.
