Türk Toraks Derneği üyesi Dr. Nilüfer Aykaç, İstanbul’da hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde, Covid-19 bağlı ölümlerin fazla olduğunu …
Türk Toraks Derneği üyesi Dr. Nilüfer Aykaç, İstanbul’da hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde, Covid-19 bağlı ölümlerin fazla olduğunu belirterek, “Hava kirliliği arttıkça Covid-19’a bağlı mevtle arıyor. İstanbul’da 7-8 yıldır yaptığımız çalışmada Esenyurt ve Bağcılar en fazla hava kirliliğinin olduğu ilçelerdir. Bu kirliliğin fazla olduğu yerlerde Covid-19 ölümlerinin fazla olduğunu gördük. İstanbul’daki sanayi bölgeleri Tuzla, Bağcılar üzere mavi yakalıların yaşadığı yerlerde Covid-19 hastalığı daha fazla görülüyor öteki yerlere göre” dedi.
Dernek Üyesi Dr. Nilüfer Aykaç, Etraf Meseleleri Akciğer Sıhhati Çalışma Kümesi olarak İstanbul’da Covid-19 vefatlarında sosyo ekonomik seviye ve hava kirliliği bağlantısını incelediklerini açıkladı.
Nilüfer Aykaç, “7-8 yıldır hem dünyada hem de Türkiye’de hava kirliliği çalışmalarını derliyoruz. Bu devirde pandemi ile olan bir çalışma da yaptık. Bu çalışmamız ödül aldı. Covid-19 çok eşitlikçi bir virüs değil aslında. Toplumun tüm katmanlarını eşit olarak tutmuyor. Kırılgan guruplar, yaşlılar fakirler daha fazla etkileniyor. İstanbul’da ölümlerin hava kirliliği münasebetleri yaş, toplumsal ekonomik durum ve hane halkıyla ilgilerini çalıştık. Çalışmamızda gösterdi ki İstanbul’da hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde, Covid-19 bağlı vefatlar artıyor. Hava kirliliği arttıkça Covid-19’a bağlı vefatla artıyor. Tıpkı vakitte siz kirli bir ortamda yaşıyorsanız, yaşınız 65 yaş üstünde ise ve sosyo ekonomik diliminiz düşükse daha Covid 19’dan fazla etkileniyorsunuz. İstanbul’da 7-8 yıldır yaptığımız çalışmada Esenyurt ve Bağcılar en fazla hava kirliliğinin olduğu ilçelerdir. Şile’de hem yatay binalar ve yeşili olması dolayısı ile en pak ilçelerden bir tanesi. Bu kirliliğin fazla olduğu yerlerde Covid-19 ölümlerinin fazla olduğunu gördük. İstanbul’daki sanayi bölgeleri Tuzla, Bağcılar üzere mavi yakalıların yaşadığı yerlerde Covid-19 hastalığı daha fazla görülüyor öbür yerlere nazaran ” diye konuştu.
“Referans pahanın altında olan tek vilayet Hakkari”
Dünyada bilinen en berbat hava kirleticisinin partikül unsur 2.5 olduğunu belirten Aykaç, “Türkiye’de bunu her istasyonda ölçmüyoruz. Türkiye’de ulusal partikül husus 2.5 verisi yok. Hava kirliliğin bir alt sonu yoktur aslında. Hava kirliği her sonda insan sıhhatine ziyanlıdır. Partikül husus de Dünya Sıhhat Örgütünün gösterdiği 5’tir. Türkiye’de hala ulusal bir kıymetimiz yok. Partikül unsurda 2021 Dünya Sıhhat Örgütünün referans pahası 15’tir Türkiye’nin 40’dır. Türkiye haritasına dönersek bilhassa Batman, Iğdır, Muş, Ağrı, Şırnak hava kirliğinin önemli manada yüksek olduğu yerler. Hava kirliliği artarsa hem kalp damar hastalıkları hem de teneffüs sistemi hastalıkları, inme,akciğer kanserleri, mesane kanseri hava kirliliğiyle ile ilintilidir. Görece olarak İstanbul’da 30’larda görünüyor. DSÖ bilgilerine bakarsak yaklaşık 3 kat yüksekliği var. İstanbul’da DSÖ’nün refarans bedellerinin çok yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. 2021 haritasında DSÖ referans bedelinin altında olan tek ilimiz Hakkari’dir. Onun dışında her yer kirli ve sıhhat açısından önemli manada riskli olan bölgeler” kelamlarına yer verdi.
“Şırnak, Iğdır ve İstanbul’daki hava kirliliğin nedenleri”
Referans pahası yüksek olan vilayetleri kıymetlendiren Aykaç, “Şırnak’ta bir santral var yakınlarda o etkiliyor. Iğdır sanayi yapısı tam bir çanak üzere havalandırması zayıf. İstanbul’da kentsel dönüşümden ötürü hafriyat olması ve yüksek binalaşma olması hava sirkülasyonu azaltıyor. Şuanda en büyük problemlerden bir tanesi global iklim krizi, biyo çeşitlilik kaybı ve hava kirliliğidir. Biz beşerler karar vereceğiz. Ya tertemiz tüm canlılar ile birlikte yaşayacağız, ya da tek başımıza önemli sıkıntılarla yaşayacağız” açıklamasına yer verdi.
