Türk Toraks Derneği 1. Lider Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Bayram, Gaziantep’te 5 yıl boyunca çöl tozlarının sıhhate ziyanı noktasında yatıkları …
Türk Toraks Derneği 1. Lider Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Bayram, Gaziantep’te 5 yıl boyunca çöl tozlarının sıhhate ziyanı noktasında yatıkları araştırmada, ” 5 yıllık bir süreçte akciğer hastalığına bağlı vefatları, hastane yatışları ve hastane servislerini inceledik. Çöl tozu fırtınalarının ağır olduğu periyotlarda bilhassa astım, koah, üzere akciğer hastalıklarına bağlı vefatlar manalı derece artıyor. Yeniden bu hastalıklara bağlı damar pıhtılaşması ve gibisi üzere hastalıklar çıkabiliyor” dedi.
Türk Toraks Derneği 1. Lider Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Bayram, başarılı bir kongre geçirdiklerini belirterek, Covid 19, etraf, hava kirliliği, uyku bozuklukları, ağır bakım süreci ve dünyadaki gelişmeler hakkında panel ve sempozyumlar yapıldığını kaydetti.
Türk Toraks Derneği’nin 30 yaşında olduğunu aktaran Bayram, “Bizim derneğimiz benzerlerinden tahminen farklı olarak bir ekip temel unsurları olan halk sıhhatini önceleyen, akciğer sıhhatini uygunlaştırmayı birinci derecede misyonu olarak gören ve daima bu doğrultuda çalışan ancak bilimi referans alan bilimsel doğrularla daima çalışan bir dernek oldu. Bu prensiplerini daima korudu bundan sonrada sürdürecektir. Tabi akciğerler dış ortamla çok etkileşen organlar, düşünürseniz biz dakika da 15-20 kere nefes alıp veriyoruz. Günde tahminen 8-10 kere su içiyoruz 2-3 sefer yemek yiyoruz fakat bir dakikada 15-20 sefer nefes alıp veriyoruz. Hasebiyle akciğerler dış ortamda havanın içerisinde bulunan her şeyle etkileşebiliyor. Bu kimi vakit bir mineral olabiliyor örneğin bulunduğunuz yere bağlı olarak. Etrafta tozlu olan bir akciğer kanserine akciğer zarı kanserine neden olabiliyor” diye konuştu.
Bayram, derneğin birinci kurucu lideri İzzettin Barış’ın Nevşehir Ürgüp, Göreme bölgesinde birinci sefer toprakta olan bir mineralin akciğer zarı kanserine yol açtığını ortaya koydu ve bir grup tedbirlerin alınmasına vesile olduğunu hatırlattı.
“Ülkemizde hava kirliliği yüksek”
Yeni bir sorun olmamasına karşın iklim değişikliği ve çevresel durumların akciğer sıhhati üzerin tesirine tesirlerinin olduğunu lisana getiren Bayram, “ Birinci sırada kirlilik bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde hava kirliliği çok kıymetli ölçüde azaltılmış durumda lakin bugün baktığımızda gelişmekte olan Afrika ülkeleri, Güney Amerika ve bilhassa Asya ülkelerinde önemli bir sorun. Ülkemizdeki hava kirliliği bilgilerine baktığımızda ne yazık ki Avrupa Birliği’nin önerdiği kıymetlerin kat ve kat üzerinde görülüyor. İklim değişikliği, ülkemiz için çok değerli bir sorun. Bütün dünyayı etkiliyor iklim değişikliği. Global ısınma son pahalara baktığımızda 1 derece civarında endüstriyel öncesi periyoda nazaran dünya ortalamasında ısınma var. Ülkemizde ise bu bedelin 2 derece üzerine çıkmış durumda. Akdeniz bölgesi, Ortadoğu üzere, bölgeler çok daha hassas ülkemizde hassas olan bölgelerde daha çok orman yangını görüyoruz. Çok hava olaylarını çok görüyoruz” diye konuştu.
“Çöl tozu hastalıkları arttırdı”
Bu çerçevede sel, su baskınları ve daha çok çöl fırtınası görmeye başlıklarını tabir eden Bayram, “ Ülkemizde çöl yok lakin Sahra çölünden yahut Afrika’dan geldiğini görüyoruz. Artık birden fazla bölgemizde çöl fırtınaları görünüyor. Bizimde bu devirde Gaziantep’te yaptığımız bir çalışma oldu. Alışılmış orada çöl tozu taşınımı çok daha fazla 5 yıllık bir süreçte akciğer hastalığına bağlı vefatları, hastane yatışlarını ve hastane servislerini inceledik. Çöl tozu fırtınalarının ağır olduğu devirlerde bilhassa astım, koah, üzere akciğer hastalıklarına bağlı vefatlar manalı derece artıyor. Yeniden bu hastalıklara bağlı işte damar pıhtılaşması ve gibisi üzere hastalıklar çıkabiliyor. Ve bulgularımız Avrupa Alerji Derneği ve Akademisine sunuldu ve hususta en değerli mecmualarından birinde yayımlandı”dedi.
“Temiz güce yönlenmeliyiz”
Bayram, Türkiye’nin etraf meselelerine karşı daha hassas olması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’de üretimi devam eden termik santrallerden vazgeçilmesi gerektiğini işaret eden Bayram, “Güneş gücü üzere yenilenebilir güç kaynaklarına yönelmemiz gerek. Ve çalışmalar göstermiş ki güneş gücü hem daha aktif kullanılabiliyor yani müsaade kömür üzere kaynaklardan elde ettiğiniz. Verimlilikte güç elde edebiliyorsunuz. Yüksek istihdam sağlayabiliyor. Ve etraf üzerine hiçbir tesiri yok. Dernek olarak pak güçlere yönelmeyi savunuyoruz” dedi.
“Tütün eserlerini sonlandırmak için önemli tedbirler alınmalı”
Türkiye’nin birinci başlarda tütün denetimi ile ilgili siyasetlerde dünyada örnek gösterildiğini aktaran Hasan Bayram,“ Ülkemizde kapalı alanlarda sigara içilmesi önlendi, sigara tedbirlerinde sıkı kontrol getirildi. İşte reklamlar kaldırıldı bugün bunların bir kısmı devam etmekle bir arada bu bahiste eski kararlılığın eski ciddiyetin olmadığını ne yazık ki görüyoruz. Tabi bu bahiste fiyat aktörü sigara satışını azaltmada en değerli etkenlerden biri fakat siz bunu başka tedbirler ile desteklemezseniz, bu etkisiz kalır. Hiçbiri sigaradan daha ziyanlı değil nargile, ısıtılmış tütün dumanı daha az ziyanlı değil, elektronik sigaralar daha ziyanlı değil. Bunlarla yapılan çok geniş çalışmalar var sonuçta tüten her şey ziyanlı. Ayrıyeten orman yangıları sırasında çıkan dumanın hastaları çok etkilediğini görüyoruz. Münasebetiyle bizim tütün eserlerini sonlandırmak gerekir ve bu bahiste nitekim önemli tedbirler almak durumundayız”diye konuştu.
Bayram, Türkiye’nin artık fosil yakıt denilen odun, kömür üzere yakıtlardan uzaklaşarak, güneş ve rüzgar gücüne yönelmesi gerektiğini bildirdi.
