Turizm kenti Antalya’nın birinci ve tek bayan şahini polis memuru Hülya Köseoğlu, huzurlu ve inançlı bir kent trafiği için gece gündüz fark etmeksizin yollarda kontrole çıkıyor. Kullandığı devasa motosikleti ile de birçok misyonun üstesinden gelen Köseoğlu, erkek mesai arkadaşlarına taş çıkartıyor.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Şube Müdürlüğüne bağlı 40 kişilik Şahin grubunun birinci ve tek bayan polisi olan Hülya Köseoğlu, mesaisinin değerli bir kısmını motor üzerinde geçiriyor. Polislik mesleğine 2001 yılında İstanbul’da Yunus polisi olarak başlayan 2 çocuk annesi Köseoğlu, istekli olarak tercih ettiği ve müdürlerinin de uygun görmesi ile turizm kenti Antalya’nın birinci ve tek bayan Şahin’i oldu. Köseoğlu, kullandığı devasa motosikleti ile birçok misyonun üstesinden gelerek erkek mesai arkadaşlarına taş çıkartıyor.
22 yıllık polis memuru Hülya Köseoğlu, “İlk misyonuma 2001 yılında İstanbul’da Yunus polisi olarak başladım. Bu 22 yılı onur ve gururla tamamladım. Her daim misyonuma hazırım. Trafiğimizin huzur ve nizamı için çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Memleketinde vazife yaptığı için kendisini şanslı hissettiğini belirten Köseoğlu, “İstanbul’dan sonra Antalya’ya geldim. Sonra Şırnak, Burdur son olarak tekrar memleketime geldim. Birçok şubede vazife aldım. İnsanın misyonunu severek yapması çok hoş bir şey. 3 tane valimin ve emniyet müdürümün özel kalemlerinde vazife aldım. Kendimi her vakit alanda daha memnun hissettim” dedi.
Antalya’nın tek bayan Şahin’i olmasına ait Köseoğlu, “Bu onur ve gurur verici. Kendim çok istedim, vazifemi seviyorum. 2 yıl evvel ben kendim çalışabileceğimi söyledim. Müdürlerim beni kırmadı. Bir müddet araçlarda çalıştım, daha sonra ise eğitimlerini alarak Şahinler’de çalışmaya başladım. Birinci başlarda olabilir mi olamaz üzere tereddüt oldu. Sağ olsun komiserlerim ve müdürlerim özellik çok yardımcı oldu. Komiserim Yusuf Uzun’un da çok dayanağını gördüm. Müdürlerimin inancı ile yola çıktım. Yanlışsız, kusursuz olarak da vazifemi sürdürüyorum. Nasıl öteki arkadaşlarım misyon başında ise ben de birebirini yapıyorum” dedi.
Olaylara en süratli o ulaşıyor
Motor kullanmanın gönüllülük temeline dayalı olduğunu belirten Köseoğlu, “Neticede sıcağı ve soğuğu çekiyoruz. Kapalı alanımız yok. Trafikte sıcak bir bağlantımız var. Sevmek lazım. Biz olaylara en süratli gidiyoruz. Öğle 14.00’de misyonumuza başlarız. Antalya trafiği için çok çalışıyoruz. Antalya bizim için küçük bir İstanbul oldu. 12 saat misyon yapıyoruz. Kazalardan tutun birçok vazifeye gidiyoruz. İnsanlarımız sabırsız oluyor, en kısa müddette trafikteki sorunu çözüyoruz” dedi.
En çok zorlayan ise dalgın sürücüler
Sürücülerin bayan olmasından ötürü sık sık kendisini tebrik ettiklerini belirten Köseoğlu, “Yabancı konuklarımız hayran kalarak benimle fotoğraf çektirmek istiyor. Her an kaza ve risk altındayız, her an karşımıza seyir halinde bir şey çıkabilir. Lakin hamdolsun arkadaşlarımız o kadar hoş yetiştirilmiş ki hepsi çok zeki beşerler. Sürücülerimizin çok dalgın olduğunu görüyorum. Bir olaya giderken yolu açmakta kasvet yaşıyoruz. Kimileri direkt yardımcı oluyor. Şoförlerden ricam lütfen cep telefonu kullanmayın” diye konuştu.
“Bazen ’Ablamızdan ceza yemek ne kadar güzel’ diye espri yapanlar da var”
Köseoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bazen şoförlerimiz ceza yazacağımız vakit ‘Abla bizi görmesen olur mu’ diyorlar. Bu türlü bir şey yok. Her şeyimiz şeffaftır. Kuralla uyalım kimse problem yaşamasın. Vakit zaman bayanız, ikna ederim gayretine girenler var. Ben bilhassa çocuklara kıyamıyorum. Değerli değil onlar ceza yesin, ancak bir daha yanılgı yapmasınlar. Gidecek olan bir kask parası olsun lakin hayatları gitmesin. Emniyet kemerini şoför taktı, yolcu takmadı, hiçbir değeri yok. Beşerler camlardan fırlıyor, vefatla sonuçlanıyor. Bayan olduğum için vatandaşlarımız daha az itiraz ediyor. Bazen ’Ablamızdan ceza yemek ne kadar güzel’ diye espri yapanlar da var. Benim tek zorlandığım mevzu alkol alan şahıslardır. O vakit da zati çabucak takım arkadaşlarım yardıma koşuyorlar.”
